Hoşçakal Düşümdeki Kadın Hoşçakal ..

Hayat anlamsızlığını korumaya devam ediyor ve aradaki sevinçlerim basit bir ayrıntının önüne geçemiyor.Zihnimdeki otobanda düşüncelerim hızla ilerliyor.Sen düşümdeki kadın, saatte üçyüz km. hızla dolaşan düşüncelerimin arasında ezilmekten kurtulamadın.Hoşçakal düşümdeki kadın…

İnsanlar hoşlandığı bedenlere hayalindeki ruhları koyup aşk yaşarlar.Ben bir düşe aşık oldum hiç bir bedene giremeyecek kadar huzurluydu. düşümdeki kadın gerçekten daha gerçekti. Mesela nefesini hissediyordum; titrek bir alev gibiydi. Kokusunu alıyordum. Hiç birşeye benzemeyen şeffaf bir kokuydu. Güneş kokuyordu. O gerçek bir beden istedi bense düş olmak istedim.

 Evet bana deli diyebilirsiniz ama aşk söz konusuysa bir dahiyle bir deli arasında hiçbir fark yoktur.Düşediğim dünyayı gerçekliğim olarak kabul etmem ise ikisinin arasında hiç bir fark bulunmamasındandır. Beyin elinde bir elma olmasıyla elinde bir elma olduğunu hayal etmen arasındaki farkı algılayamaz. Onun için ikiside geçekliktir.Kaldıki çoğu şeyi görerek öğreniriz.Bunu düşte ya da gerçeklikte görmüşüz ne farkeder.

Düşümde  bir kadın yarattım.Onunla dünyanın her yerini gezdim. Gerçekte göremeyeceğim bir çok şeyi gördüm.Evet ben bir hayalciyim.Düşlerimi gerçekleştirme peşinde değilim, ben düşlerimde mutluyum.Hayallerimizi gerçekleştirmek düşlerimizi yok edip gerçekliğimizi genişletir.Oysa ben bir düşün içinde minimalize bir hayat yaşıyorum.

Yaşamla ölüm arasındaki boşluğu doldurma çabalarımız gereksiz bir uğraştır. Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker… Nihai olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve özenle devam ederiz, tıpkı sonunda patlayacağından emin olsak da, olabildiğince uzun ve büyük bir sabun köpüğü üflememiz gibidir.

Düşümdeki kadın hiç konuşmazdı zaten kelimelerde anlamsız kalıyordu.Güçlü hislerimizle anlaşıyorduk.Bazen sadece durup birbirimizi izliyorduk.Hiç kavga etmedik.Gerçek kadınlardan daha çok güvendim sadakatine.Beni hiç aldatmadı.Beni hiç yanlız bırakmadı.Ama ne olduysa oldu.Birden yok oldu düşümdeki kadın.Gelir diye bekledim ama gelmedi.Aramıza gerçeklik girmişti.Düşüncelerim arasında yok oldu.

Anladım ki tüm aşk şarkıları onun içinmiş, anladımki bahar onu anımsatıyormuş ve ilk defa bir acı bana zevk vermedi. Hoşçakal düşümdeki kadın.