Zenginin Dizisi Fakirin Reytingi ...


Türkiye’de yayınlanan dizilerin ana teması hep aşk. Bildiğim kadarıyla, toplumun yaşadığı ekonomik sorunları, ezilen insanların mücadelelerini, gelir dağılımının adaletsizliğini konu eden bir dizi yok! Eski filmlerdeki tabirle “Orta Direk”ten eser yok! Dizilerdeki yaşamlar hep “üst tabaka” diye adlandırılan zengin insanlara ait. Dizilerdeki insanların genel profili şu: Ekonomik olarak hiçbir sorunları yok. Yalılarda veya villalarda oturuyorlar, pahalı ciplere veya lüks otomobillere biniyorlar. Yüzlerce kıyafetleri ve ayakkabıları var. Kendi yaşamları dışında ülkenin ve vatandaşın sorunları umurlarında değil. İşleri güçleri aşk, meşk, entrika, aldatma, gezme ve tozma. Bazıları yasadışı işler yapıyor. Çoğunun yanında çok sayıda hizmetçi, koruma, şoför, bahçıvan vb çalışıyor.  Kısacası yayınlanan dizilere bakınca, sürekli zengin insanların hayatlarının anlatıldığını görüyoruz. Tabi tüm zengin insanlar dizilerdeki gibi mi yaşıyor? Bilmiyorum. Çünkü ben zengin bir insanın yaşamını yakından görmedim. Ama kimse itiraz etmediğine göre demek ki zengin insanların yaşamları dizilerde bizlere anlatıldığı gibi…



Televizyonda yayınlanan her program gibi dizilerinin de yayında kalması reytinglerine bağlı. Dizilerde gördüğüm yaşamlara göre Türkiye’deki dizilerin yaşamlarına fakir insanlar karar veriyorlar. Yani dizilerdeki zengin insanların hayatları gerçek hayattaki fakir insanlara bağlı… Bunun en büyük nedeni dizilerdeki zengin insanların hiç televizyon izlememesi. Peki neden? Çünkü zengin insanların zamanları yok; sürekli entrikalarla uğraşıyorlar, kulüplerde akşam yemekleri yiyorlar, olmadı diskolara, barlara veya konserlere gidiyorlar. Çoğu zaten senenin yarısını yurt dışında geçiriyor. Bazen de işleri başlarından aşkın oluyor. Eğer gerçek hayattaki zenginler dizilerdeki gibiyse, televizyon dizilerini sadece fakir insanlar izliyor demektir. Fakirin tek avuntusu televizyon çünkü! Akşam yemeğinden sonra televizyonun karşısına geçiyor. Ne yapsın ki başka! Hangi kulüpte yemek yesin, hangi operayı dinlemeye gitsin? Hangi yatla boğaz turu yapsın? Hangi model cipine binip gezsin? Hadi denk geldi de gitti diyelim, ne giysin? Hadi kıyafeti de halletti diyelim, o kadar gezmenin tozmanın parasını nereden bulacak? Elektrik faturasını mı ödemesin, ev kirasını mı vermesin? Yoksa çocuklarının okul masraflarını mı? Zengin insanların parası, fakir insanların ise zamanı bol! Kısacası “Zenginin parası züğürdün çenesini yorar” atasözünden yola çıkarak “Zenginin dizisi fakirin reytingine bağlıdır”  diyebilirim.


Lig TV ve bir litre süt


Lig TV’nin bir reklamına denk geldim televizyonda. Bir litre sütün fiyatıyla Lig TV’deki yayınlanan bir maçın fiyatının karşılaştırılması yapılıyordu. Reklamı her yerde aradım ama bulamadım! Televizyonda da bir daha denk gelmedi. Yanlış hatırlamıyorsam Lig TV bu reklamında bir maçın fiyatına 1.45 TL diyordu. Lig TV reklamında tüketiciye şu mesajı veriyordu “Lig TV’deki bir maçın fiyatı bir litre sütten ucuz”. Doğru fakat reklam biraz yanıltıcı geldi bana. Bir litre süt demek bir litre süt demek ama lig TV’de bir maç demek Lig TV demek değil. Lig TV haftada 4 (ya da daha fazla) maç yayınlıyor. Bir tüketici Lig TV satın aldığında Lig TV’nin yayınladığı tüm maçları satın almış oluyor. Mesela tüketicinin “Sadece Fenerbahçe maçlarını izlemek istiyorum” diyerek haftada bir maç (1.45 TL) x 4 hafta eşittir 5.8 TL ödeme ya da ayda sadece bir maç satın alma şansı da yok. Ama reklamda sanki isteyenler tek maç da izleyebiliyormuş ve sadece bu tek maçın parasını ödeyebiliyormuş gibi bir hava var. Bir litre süt fiyatı ile Lig TV’deki bir maçın fiyatı karşılaştırılamaz! Bir litre süt ile ancak Lig TV’nin aylık fiyatı karşılaştırılabilir. Bir litre süt ürünün tamamıdır, oysa Lig TV’deki bir maç ürünün tamamı değildir. Lig TV’deki bir maç eşittir bir litre sütteki bir damladır. Bence bu reklam tüketiciyi yanıltıyor!

0 yorum:

:)) ;)) ;;) :D ;) :p :(( :) :( :X =(( :-o :-/ :-* :| 8-} :)] ~x( :-t b-( :-L x( =))

Yorum Gönder

- Yüreğiniz yukardaki yazıya yorum yazmak istiyorsa,
lütfen sesini dinleyin. Yorumunuzu Yazın. Yazması bedava la! :D

- "Ohoo! Ben şimdi yorumumu göndermek için
Google hesabıma, şu hesabıma, bu hesabıma girmek için mi uğraşacam lan!"
diyorsanız profil olarak "Adı/URL"yi seçip, sadece adınızı bile yazarak hiç bir hesaba girme uğraşı vermeden yorumunuzu gönderebilirsiniz. Öyle de kolaylık sunduk. Sırf sizler için.

- Ha ama aranızda "Benim Google hesabım, Open ID'im bilem var!"
diye hava atmak isteyenler olabilir. Onlar da hesaplarına pek ala buyurabilirler.
Başka bloglarda 3 dk tutan hesaba giriş süresi burda 2 dk. Gel abi.

 
| Sayfa IE ile açınca sıçabilir. Eğer sen sayfayı IE ile açmış isen Firefox ve benzerlerinin muhteşem özelliklerini henüz farkedememişsin demektir. Hatta IE'nin açılımının Internet Explorer olabileceği bile aklına gelmemiş olabilir. Bence sen sığ bir insansın. Sevmiyoruz biz seni.. | YUKARI ZIPLAT